Bilindiği üzere 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu 24.06.2004 tarihinde yasalaşmış ve o günden beri yürürlükte idi. Bu yasaya rağmen hayvanlara yapılan eziyetler öldürmeler yaralamalar arttığı için yetersiz kalan cezalar nedeniyle Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda değişiklik yapılması ihtiyacı doğmuştur.
2021 yılında TBMM’ce harekete geçilerek cezaların artırılması ve caydırıcılık kazanması hedeflenmiş, yeni bir kanunla hayvanların biraz daha korunmaları amaçlanarak iki kanunda değişiklik yapılmıştır. Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun 09.07.2021 tarihinde TBMM Genel Kurulunda görüşülerek kabul edilmiş, 14.07.2021 tarihinde de resmî gazetede yayımlanarak yasalaşmış ve yürürlüğe girmiştir.
Bu kanun ile Hayvanlar bir ‘mal’ ve ‘eşya’ olmaktan çıkarılıp “canlı” statüsüne getirildi. Sirk kurulması yasaklandı. Yeni yunus parklarının açılması yasaklandı mevcutlar da zamanla tasfiye edilecek. Hayvan bakımevlerinin kurulması sağlanacak.
Çıkarılan son kanun ile; kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2022’ye kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldıracak. Bu şekilde hayvanlarını kayıt altına almayanlara, hayvan başına 1.200 lira para cezası kesilebilecek.
Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını, tedavilerini sağlayacak ve hayvan hastanesi açabilecek.
Mevcut halde “kabahat” niteliğinde olan hayvanlara işkence yapmak, acımasız ve zalimce muamelede bulunmak, hayvanlara cinsel saldırıda bulunmak ve tecavüz etmek fiilleri “suç” kapsamına alındı.
Ev hayvanını terk edenlere hayvan başına 2.000 lira idari para cezası kesilebilecek.
Hayvan sahiplerinin sorumlulukları genişletilerek her türlü “terk” fiili yasaklandı. Hayvanların daha iyi korunmasını temin etmek, hayvanlara karşı yapılan ihlallerle daha etkin mücadeleyi ve caydırıcılığı sağlamak için idari para cezaları artırıldı.
Bir hayvan neslini yok edecek müdahalede bulunanlara 35.000 lira, yetkisi olmadığı halde hayvan deneyi yapanlara hayvan başına 4.500 lira idari para cezası getirildi.
Hayvanların ticari amaçla film çekimi ve reklam için kullanılmasıyla ilgili hususları ihlal edenlere 5.000 lira idari para cezası getirildi.
Kurban kesimi sırasında uyulması gereken hususlara aykırı davrananlara hayvan başına 5.250 lira idari para cezası uygulanacak.
Bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi, 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası alacak. Nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi 1 yıldan 5 yıla kadar hapis, bir hayvan neslini yok eden kişi ise 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek.
Hayvanları dövüştüren kişi 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası alacak; bu suç birden fazla hayvana karşı aynı anda işlenirse ceza yarı oranında artırılacak.
Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan ve tecavüz eden kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 100 günden az olmamak üzere adli para cezasına çarptırılacak.
Hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile yunus parkları yasaklandı. Yenisi kurulamayacak, mevcut işletmelere de tasfiye-kapatılma için 10 yıl süre tanındı.
Pitbull Terrier, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, Dogo Argentino türlerini veya bunların melezlerini üreten, sahiplenen, sahiplendiren, barındıran, besleyen, takas eden, sergileyen, hediye eden ve bunların Türkiye’ye girişini, satışını ve reklamını yapana hayvan başına 11.000 lira idari para cezası verilebilecek.
Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 75 bini aşan belediyeler 31 Aralık 2022, diğer belediyeler ise 31 Aralık 2024’e kadar hayvan bakımevlerini kuracaklar.
Ev hayvanı satış yerlerinde kedi ve köpek bulundurulamayacak, ancak buralarda bakanlıkça izin verilen ev hayvanı üretim yerlerindeki kedi ve köpeklerin satışı yapılabilecek. Bu hüküm kanunun yayımlanması tarihinden itibaren bir yıl sonra yürürlüğe girecek.
5199 sayılı kanunun tanımlar başlıklı 3. maddesinde yabani hayvan, evcil hayvan, sahipsiz hayvan vs. tanımlar yapıldığı halde “hayvan” tanımının yapılmadığını görüyoruz. Tanımın yapılması topluma, insanımıza ne getirir ne götürür tartışılabilir elbette. Kanaatimce bu bir eksikliktir.
Yeni kanun ile “Petshoplarda hayvan satışı bitti” gibi bir algı da var toplumda ancak bu doğru değil. Bu kanun ile sadece kedi ve köpek satışı yasaklandı. Bunun dışındaki bir çok hayvan türü; Sürüngenler, kuşlar, kemirgenler vs.. satılmaya devam edecek. Kedi ve köpek satın alınmak istenirse petshoptan katalogdan seçilen kedi ve köpekleri üretim çiftliklerinden satın alınabilecektir.
Sokakta yaşayan hayvanların yaşadığı hak ihlallerinde eğer suçüstü durumu yoksa halkın şikâyet hakkı bulunmamaktadır. Olay ile ilgili soruşturma açılabilmesi için Tarım Bakanlığının il ve ilçe müdürlükleri tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuru yapılması gerekiyor.
Cezalar bakımından durum nedir diye incelediğimizde; hayvan öldürmeye 6 aydan 4 yıla, tecavüz ve işkenceye 6 aydan 3 yıla, hayvan dövüştürmeye (geleneksel olanlar dışında) 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Ancak ülkemizde 3 yılın altındaki cezalar ertelenebiliyor bu yüzden uygulamada failler hapis yatmayacak, hükmün açıklanmasının geri bırakması kararı verilecektir. Kanaatimizce bu konudaki hükmün açıklamasının geri bırakılması kararları da hayvanlara olan saldırıları önleyici etkiyi azaltacak, yasalardaki caydırıcılık amacına ket vuracaktır.
Yine yeni çıkan bu kanun sonrasında “Hayvanat bahçeleri, yunus parkları ve sirkler yasaklandı” gibi bir algı dolaşmaktadır toplumda. Yunus parkları kapanmıyor aksine bu tesisler yeni çıkarılacak bir yönetmelik ile yasallaştırılıyor. Türkiye’de yeni yunus parklarının açılmasına izin verilmezken mevcut 10 yunus parkı kapatılmıyor ancak ağır ağır tasfiyesi sürecine girmeleri sağlanıyor. Mevcut tesislere yeni hayvan getirmek, var olan tesisi büyütmek, tesisi devretmek yasaklandı. Ancak eğer bu yasaklar delinirse bu yerlere hayvan başına 25.000 TL ceza kesilebilecek.
Hayvanat bahçelerinin ismi “Doğal Yaşam Parkı” oldu. Yasaya “Gerçek veya tüzel kişiler, hayvanların etolojisine ve habitatına uygun, serbest dolaşımlarına imkân sağlayan doğal yaşam parkları kurabilir.” ibaresi eklendi. Kanaatimizce isim değişikliğinin hayvanların yaşam kalitesi bakımından doğrudan bir artısı ya da eksisi olmayacaktır. Çünkü ismi ne olursa olsun hayvanlar bu yerlerde hala sergilenmeye ve insanlarca izlenmeye-seyredilmeye devam edilecektir.
Türkiye’de sirk kurulması yasaklandı. Bu elbette güzel bir gelişme. Türkiye’de zaten hayvanlı sirk olmadığını ve bu sirklerin yurtdışından geldiğini bilmekteyiz. Ancak yine de yasada yer alması ve yasaklanması güzel bir gelişmedir. Sirklerin, insanların seyir zevki için araç olarak kullanıldığı bu hayvanlar üzerinden paralar kazanıldığı malumdur. Hayvanlar içinse bu hayat yıllarca süren çekilmez bir hal almaktadır.
Tehlikeli ırk olarak tanımlanan bir hayvan ile yaşayanlar 6 ay içinde bu hayvanları kimliklendirdiğinde, ağızlık takarak kalabalık olmayan yerlerde gezdirdiğinde hayvanlar bu kişilerle birlikte kalabilecek. Ancak barınaklarda hâlihazırda ömür boyu hapse mahkûm edilen ve ailesi olmayan yasaklı ırklar aile yanına yuvalandırılamayacak ve yaşadıkları zulüm devam edecek.
Yine ayrıca “kimliklendirme” kelimesi de kanaatimizce yanlış olmuştur. Kimlik kelimesi Kim kökünden türemiştir. Kim ve kimlik kelimesi insanlar için kullanılmaktadır. O halde kanaatimce hayvanlar için kimliklendirme kelimesi yerine başka bir kelime bulunmalıdır. Örneğin numaralandırma kelimesi kullanılabilir. Bitkiler de canlıdır. İnsan, hayvan, bitki hepsi canlı, hepsi kutsaldır. Ancak hepsinin de yeri konumu bellidir.
Geleneksel olarak hayvan dövüştürmenin serbest bırakılması, avcılık, havai fişekler, kürk çiftlikleri, faytonlar, deney merkezleri ile ilgili hiçbir düzenleme bulunmaması, şikâyet hakkının Tarım ve Orman Bakanlığı’na verilmesinin ve belediyelere soruşturma izni verilmemesi hususları çıkan bu yeni kanunun eksikleri olarak kabul edilebilir.